ARSLANHAN “ENGELLİLER BU ÜLKENİN YÜKÜ DEĞİL DEĞERİDİR”
3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde engellilerin ihtiyaç ve beklentilerine dair bir açıklama yapan Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Başkan Yardımcısı ve Spastik Engelliler Federasyonu Başkanı Murat Arslanhan engelli vatandaşların acil çözüm bekleyen 13 temel ihtiyacının çözüm bulması gerektiğini ifade etti.
Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Başkan Yardımcısı ve Spastik Engelliler Federasyonu Başkanı Murat Arslanhan yayınladığı açıklamada;
“Bugün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü. Bizler, Türkiye Sakatlar Konfederasyonu ve bünyemizdeki federasyonlar, dernekler ve üyeleri olarak, bugün burada “kutlama” yapmıyoruz. Bugün burada, milyonlarca engelli vatandaşımızın sistemli bir şekilde daraltılan haklarını, görmezden gelinen taleplerini ve çözüm için hazırladığımız yol haritasını haykırmak için buradayız. TBMM Engelli Sorunları Araştırma Komisyonu’na sunduğumuz, 13 ana başlıktan ve 90 çözüm maddesinden oluşan raporumuzla, devletimize “Engelsiz Bir Türkiye”nin anahtarını sunduk. Artık “yapacağız, edeceğiz” sözlerini değil, Resmi Gazete’de yayımlanan kararları görmek istiyoruz.
İşte 8,5 milyon engelli vatandaşımızın ve ailelerinin “Kırmızı Çizgileri” ve acil çözüm bekleyen 13 temel başlığımız:
- HAK TEMELLİ ÖDENEK SİSTEMİNE GEÇİLMELİDİR!
Mevcut sosyal yardım sistemi, engelliyi “muhtaç”, devleti “lütuf veren” konumuna itmektedir. Parçalı, dağınık ve bürokrasiye boğulmuş indirimler, muafiyetler ve yardımlar artık miadını doldurmuştur.
Tüm bu dağınık yapı kaldırılarak, her engelli bireye, engel durumu ve ihtiyacı doğrultusunda, onurlu bir yaşam sürebileceği “Hak Temelli Engellilik Ödeneği” bağlanmalıdır. Bu, engelliyi pasif konumdan çıkarıp, ekonomik özgürlüğü olan bir vatandaşa dönüştürecek en büyük reformdur.
- BİZİM İÇİN, BİZSİZ ASLA!
Karar alma mekanizmalarında “misafir” değil, “ev sahibi” olmak istiyoruz. Engellilik politikaları, bakanlıklar arasında sıkışıp kalmıştır.
Doğrudan Cumhurbaşkanlığı’na bağlı, bakanlıklar üstü yetkiye ve koordinasyon gücüne sahip bir “Cumhurbaşkanlığı Engelliler İdaresi Başkanlığı” veya “Engelliler Bakanlığı” derhal kurulmalıdır.
Engelli Sivil Toplum Kuruluşlarının görüşü alınmadan, bizim onayımız olmadan çıkarılan hiçbir yönetmelik meşru değildir. Karar alma süreçlerine katılımımız yasal ve bağlayıcı hale getirilmelidir.
- PROTEZ, ORTEZ, TEKERLEKLİ SANDALYE, İŞİTME CİHAZI GİBİ YARDIMCI ARAÇ GEREÇ TEMİNİ ZULMÜNE SON!
Protez, ortez, işitme cihazı ve tekerlekli sandalye; bizim için aksesuar değil; gözümüzdür, kulağımızdır, elimizdir, ayağımızdır. SGK’nın Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) fiyatları, piyasa gerçeğinin %10’una kadar düşmüş, engelliler kalitesizliğe ve hareketsizliğe mahkûm edilmiştir.
Sağlık Uygulama Tebliği’nde bu araç gereçlerin fiyatları güncel piyasa koşullarına çekilmeli, kalitesiz ürün zulmü bitirilmeli ve tüm yardımcı araç gereçler gerçek fiyat üzerinden tam olarak karşılanmalıdır.
- ÇALIŞAN ENGELLİ VE EMEKLİLİK CEZALANDIRILAMAZ!
2008 yılı öncesi ve sonrası işe girenler arasında yapılan ayrım, engelli çalışanların emeklilik haklarını gasp etmektedir.
Bu ayrıma son verilmeli, çalışan tüm engellilere en üst bentten (yıllık 120 gün) Fiili Hizmet Süresi Zammı (Yıpranma Payı) verilmeli ve emeklilik maaşları 30 yıl tam hizmet üzerinden hesaplanarak insanca yaşanacak seviyeye getirilmelidir.
- EHLİYETLERİMİZİ VE BAĞIMSIZ ULAŞIM HAKKIMIZI GERİ VERİN!
Yıllardır araç kullanan binlerce engelli arkadaşımızın ehliyeti, komisyonların subjektif ve keyfi kararlarıyla iptal edilmiş ve bu arkadaşlarımız fiilin ev hapsine mahkûm edilmiştir.
Ehliyet iptalleri durdurulmalı, kazanılmış haklar iade edilmelidir. Kararlar, kişinin engeline üstün körü bakılarak değil, kurulacak “Sürücü Test Merkezleri”ndeki simülasyon cihazlarıyla ölçülen objektif verilere dayalı olarak verilmelidir.
- ÖTV MUAFİYETİ: HAK GASPINA HAYIR!
Toplu taşımanın erişilebilir olmadığı ülkemizde, engelliler için otomobil lüks değil yaşamsal bir zorunluluktur. 10 yıllık yenileme süresi, engellileri güvenliksiz hurda araçlara mecbur bırakmaktadır.
Yenileme süresi derhal en fazla 3 yıla indirilmeli, sabit limit dayatması yerine, “Brüt Asgari Ücretin 80 Katı” kuralı getirilerek limiti aşan araçlarda ilave vergi ödenerek hem engelliye seçme özgürlüğü tanınmalı hem de Devletimize gelir sağlanmalıdır.
- ERİŞİLEBİLİRLİK KANUNU VAR, YAPTIRIM YOK!
Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Komisyonlarının kestiği cezalar, idari hiyerarşide (Valilik/İl Müdürlüğü gibi) takılıp kalmakta ve uygulanmamaktadır. Komisyonların sevki ile ceza kesme yetkisi, siyasi baskıdan uzak Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu gibi bağımsız bir kurula devredilmeli ve cezalar tavizsiz uygulanmalıdır. Ayrıca engelli otoparklarını işgal edenlere verilen cezalar 50 katına çıkarılmalıdır.
- ACİL VE AFET DURUMLARINDA UNUTULMAK İSTEMİYORUZ!
Depremde “ilk unutulan, son kurtarılan” olmak kaderimiz değildir.
Müdahale ekiplerinin kimi, nereden, nasıl kurtaracağını bilmesi için E-Devlet entegreli Ulusal Engelli Afet Veri Kayıt Sistemi (E-AFET) derhal kurulmalıdır. Binalarda Güvenli Erişilebilir Sığınma Alanları ve özellikle 5 kattan daha yüksek kamu kullanımına açık binalarda Acil Durum Tahliye Sandalyesi zorunlu hale getirilmelidir.
- EĞİTİM HAKKI ELİMİZDEN ALINAMAZ!
Engelli çocuklarımızın gelişimi için devletin karşıladığı aylık 8 saatlik rehabilitasyon eğitimi, bilimsel açıdan yetersiz ve göstermeliktir. Dahası, zihinsel engelli bireylerin hayat boyu eğitim kapsamındaki 143 modülü; orta ve ağır düzey zihinsel engelliler için 9’a düşürülmüş, hafif düzey zihinsel engelliler için ise tamamen iptal edilerek en temel eğitim hakları ellerinden alınmıştır.
Özel eğitim ve rehabilitasyon ders saatleri, aylık 32 saate (en az 4 katına) çıkarılmalı; hafif zihinsel engelli bireylerin iptal edilen eğitim modülleri derhal geri getirilmelidir. İşitme ve Görme engelliler için bölgesel ihtisas okulları açılmalı, öğrencilerimiz altyapısız kaynaştırma uygulamalarına kurban edilmemelidir.
- TAM KAPSAMLI SAĞLIK VE LOJİSTİK HİZMETLERİ SAĞLANMALIDIR!
Evde Sağlık Hizmetleri sadece hemşirelik hizmeti vermekten çıkmalıdır.
Evde Sağlık Hizmetleri, 7/24 esasına geçmeli; yatalak hastalara hanede mobil fizyoterapi, rehabilitasyon ve psikolojik destek sağlanmalı; ilaç ve bez gibi sarf malzemeleri eve ücretsiz teslim edilmelidir. Serebral Palsi gibi çoklu engel grupları için en az 7 bölgede Çok Disiplinli (Multidisipliner) Sağlık ve Rehabilitasyon Merkezleri kurulmalıdır.
- BAKICIYA SOSYAL YARDIM DEĞİL, SGK GÜVENCELİ HİZMET AKDİ YAPILMALIDIR!
24 saatini bakıma muhtaç durumdaki bireye adayan bakıcılar, sigortasız ve emeklilikten yoksun bırakılarak geleceğin yoksulları oluşturulmaktadır.
Evde bakım, “sosyal yardım” statüsünden çıkarılmalı, “bakım hizmeti” olarak tanımlanmalıdır. Devlet, bu emeğin karşılığı olarak bakıcının SGK primlerini resen ve tam gün üzerinden ödemelidir.
- ÜRETENİ CEZALANDIRAN “GELİR TUZAĞINA” SON!
Mevcut sistem, engelliyi “çalışıp hakkını kaybetmek” ile “evde oturup yardıma muhtaç kalmak” arasında tercih yapmaya zorlamaktadır. Bu onur kırıcı çelişki derhal bitmelidir!
Engelli bireyin çalışarak kazandığı gelir, Evde Bakım Desteği hane geliri hesabından tamamen muaf tutulmalıdır. Engelli birey ve ailesi, çalışıp ürettikleri için cezalandırılmamalıdır.
Geçici bir işe giren engellinin aylığı kesilmemeli, sadece askıya alınmalıdır. İş bitiminde bürokrasi olmadan haklar iade edilmelidir. Devlet, çalışanı cezalandırmamalı, teşvik etmelidir.
- ADALETE ERİŞİM: DİLİMİZİ TANIYIN!
İşitme engelli ve sağır bireyler, karakollarda ve mahkemelerde kendilerini ifade edememekte, savunma hakları ihlal edilmektedir.
Adalet Bakanlığı bünyesinde kadrolu ve nitelikli Türk İşaret Dili tercümanları istihdam edilmeli, 7/24 erişim sağlanmalıdır.
ARTIK YETER! Bizler, bu ülkenin yükü değil, herkes gibi değeriyiz. Tüketen değil, üreten bireyler olmak istiyoruz. Ancak mevcut sistem bizi ötekileştiriyor, muhtaç bırakıyor, çalışanı cezalandırıyor, hakkını arayanı bürokrasiyle yoruyor.
Türkiye Büyük Millet Meclisini, Cumhurbaşkanlığını ve ilgili tüm Bakanlıkları, sunduğumuz bu 13 maddelik reform paketini bir bütün olarak ele almaya ve ivedilikle yasalaştırmaya davet ediyoruz. BİZİ YOK SAYAMAZSINIZ! ÇÜNKÜ BİZ, HAYATIN TA KENDİSİYİZ.