GELECEK PARTİSİ, ‘YALOVA İÇİN TURİZM RAPORU’NU AÇIKLADI
Gelecek Partisi Yalova İl Başkanlığı, parti binasında düzenlediği basın toplantısıyla ‘Yalova İçin Turizm Raporu’ başlığı altında şehrin turizm raporunu açıkladı.
Gelecek Partisi, turizm başlıklı bir rapor hazırlayıp basın mensupları ve kamuoyuna raporu duyurdu. Gelecek Partisi Yalova İl Başkanı Çandır “Elimizden geldiği kadar her alana değineceğiz” Bugün ki amaçlarının rapor doğrultusunda bir konsensüs oluşmasını hedeflemek olduğunu belirtti. Gelecek Partisi Yalova İl Başkanı Kürşat Emre Çandır, Gelecek Partisi Yalova İl Siyasi İşler Başkanı ve Parti Sözcüsü Recep Adıgüzel, Gelecek Partisi İl Teşkilat Başkanı Kenan Tekdemir, Gelecek Partisi İl Başkan Yardımcısı Mehtap Ensarioğlu, Merkez İlçe Başkanı Cengiz Bütün, Mali İşlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Selda Gülçiftçi, Eğitim Politikaları Başkanı Ali Engin, İletişim Başkanı Umut Dinç, Kültür Sanat Politikaları Başkanı Atilla Ersin Demir, İl Teşkilat Başkan Yardımcısı Atilla Tanin ve Merkez İlçe Başkan Yardımcısı Engin Mengüverdi’nin hazır bulunduğu basın toplantısında Yalova’nın turizmine dair eksiklikler ve çözüm önerileri sunuldu. Yalova İçin Turizm Raporunda şu ifadeler yer aldı; “Turizmin ve tarımın onlarca yıldır yaşam tarzı olduğu, Atatürk’ün, benim kentimdir diyerek verdiği önemi gösterdiği, milyonluk şehirlerin arasında, tabiatı, havası, denizi ve suyu ile bir marka olabilecekken, yanlış tercihler ve yönetimler sebebiyle, maalesef sürekli yerinde sayan, hatta geriye giden şehrimiz, Yalova… 99’ Marmara Depremi’ne kadar, İstanbul ve çevre illerden gelen yazlıkçıların, yaz aylarında özellikle şehrin batı kısmı olan Fatih Caddesi ve, Çınarcık-Armutlu güzergahını doldurduğu Yalova, deprem sonrası bu kimliğini kısmen kaybetmiştir. Şehir merkezinde yeterli ölçekte turistik tesisin yer almaması sebebiyle, konaklamalı tatil anlayışının bir türlü yerleşmediği Yalova’da, yeni hizmete açılan iki büyük otel de ancak günübirlik etkinliklerde kullanılabilecek türdendir. Yalnız, Termal ilçemizde, yeni yeni inşa edilmeye başlanan turistik tesisler, turizmimize yeni bir bakış açısı getirmekle beraber, Termal’in muhteşem doğasına verilebilecek tahribatın endişeleri de yok değildir. Bilhassa Yalova- Armutlu hattında, kayda değer turistik tesisin bulunmuyor olması, Yalova için kısa ve uzun vadede yeni yapılanmaya gidilme zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır. Bu çalışma, Yalova için oluşturulması bir zaruret olan turizm nazım planına bir zemin oluşturması için kaleme alınmıştır. Doğrusu ise, Yalova’nın yönetimine dahil ve talip olan tüm kesimlerin, Yalova Valiliği önderliğinde, Yalova Belediyesi, Üniversite, tüm siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri, turizm işletmecileri, turizm organizasyon ve tanıtım firmaları ile tüm ilgili birimlerin dahil olacağı bir planlama yapılarak, kısa ve uzun vadeli turizm hedeflerinin masaya yatırılacağı bir “turizm çalıştayının” organize edilmesidir. Aksi halde, tek yönlü bir bakış açısı ile gelecek onlarca yıl, Yalova’mız, sosyal ve ekonomik gerilemeyi çok daha derinden hissedecek, belki de tamiri mümkün olmayacak hasarlar ortaya çıkabilecektir.
RAPORUN AMACI
Bu çalışma, önsözde ifade edilen kritik bir geçiş döneminde olan Yalova Turizmine yön vereceğini düşündüğümüz turizm çalıştayına zemin oluşturmaktır. Bu sebeple ihtiyaç duyulan, bir turizm planından çok, bir turizm destinasyon planıdır. Zira Yalova’mız, cumhuriyetin ilanından çok öncesine dayanan, Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluş temellerinin atıldığı bir geçmişe ve kaybedilmemesi gereken bir kimliğe sahiptir. Destinasyon planının amacı da hızla kaybedilen bu kimliğin korunması, geliştirilmesi ve sürdürülebilmesi olmalıdır.
YALOVA’DA YAŞAM
1-Trafik Şehrimizin trafiği, geçmiş yıllarda yapılan hatalı planlamalar sonucunda, bilhassa Cumhuriyet Caddesi-İstanbul Caddesi eksenli dar cadde ve sokakları ve artan araç ve insan sayısı ile paralel bir şekilde gün geçtikçe daha da kaotik bir hal almaktadır. Kısa vadede şehrin yeniden yıkılıp imar edilmesi mümkün görünmediğine göre ancak küçük dokunuşlarla bazı çözüm yolları üretilebilmektedir. Turizmin olmazsa olmazı olan, akıcı şehir trafiği, yapılacak planlamalar ile oluşturulacak uygun otopark alanları beraberinde sağlanabilir. Heykel bölgesindeki açık otopark alanı, yapılacak çalışma ile yeraltına indirilebilir ve böylece çirkin araç görüntüsü yerini yeşil alana bırakabilir. Yine bir diğer sorun olan, Atatürk İlköğretim Okulu’nun arka sokağında görülen, servis araçlarının neden olduğu yığılma, birçok okulumuzda uygulandığı gibi, uygun giriş-çıkış noktaları sağlanarak, servis araçlarının, okul bahçesine alınması ile hafifletilebilir. Trafik konusu sürekli gündemde kalmalı, turizmin kalitesini arttıracak tebdirler her daim alınarak alınmalıdır. Yalova’nın uzun süreden beridir gündeminde olan kentsel dönüşüm çalışmaları faaliyete geçirilirken, yeniden yapılan planlamalarda trafik akışını rahatlatacak planlamalar da mutlaka düşünülmedir. Gelişmiş birçok kentin yollarını süsleyen bisiklet yolları, Yalova’mızın kasvetli cadde ve sokakları sebebiyle maalesef uygulanabilirlik noktasında soru işaretlerini beraberinde getirmektedir. En azından Toki Konutları civarından dere boyunca gelecek ve sahille entegre olacak bir bisiklet yolu, şehrin kimliğine olumlu yönde etkiler yapabilecektir. Bu güzergahta yapılacak estetik planlamalarla dere boyunca ilerleyen kıyı bandına yeni bir çehre kazandırılmalı, eski açık hava müzesi de bu güzergaha eklenmeli böylece hem şehrin trafik yükü hafifletilmeli, hem de doğa dostu, şık bir bisiklet yolu şehrimize kazandırılmalıdır.
2- Erişim
Yalova, malum olduğu üzere, İstanbul, Bursa Kocaeli illerine yaklaşık birer saat mesafede ve bu illerin birbirine en çok yaklaştığı bir noktadadır. Bursa ve Kocaeli’den otobüsle olan ulaşım, İstanbul’dan ise, otobüsle ve feribot ile sağlanmaktadır. Şehrimizin turizmi için büyük önem arz eden İstanbul’dan ulaşım konusu şehrimizin önündeki en büyük engellerden birisidir. Burada asıl sorun, İstanbul Deniz Otobüsleri’nin, özelleştirme sonrasında uyguladığı fahiş fiyat politikasıdır. Bu duruma, sefer sayılarındaki yetersizlik ve alternatifsizlik eklenince, en azından günübirlik turizm için Yalova tercih edilmemektedir. Turizmin en önemli ayaklarından birisi, hiç şüphesiz erişimdir. Nüfusu 20 milyona yaklaşan İstanbul’dan günübirlik turist akışının sağlanabilmesi için mutlak surette ucuz ve sürekli bir erişim döngüsünün faaliyette olması gerekir. Mevcut haliyle, Yenikapı’dan 50 TL ‘yi bulan yaya yolcu ücretiyle İstanbul’dan günübirlik ziyaretçi beklemek hayalciliktir. Bursa’ya sadece 1(bir) TL ücret karşılığı kampanyalarla yolcu taşıyan İDO, konu Yalova olunca, rekabet ortamı olmadığı için sürekli fiyat güncellemeleriyle adeta Yalova turizmini baltalamaktadır. Günübirlik turizmde en büyük rakibimiz olarak görülen adalar bölgesinde ulaşım, 6-10 tl bandında sağlanırken, Yalova’nın niçin tercih edilmediğini anlamak hiç de zor olmasa gerek. Bu sebeple,
A-İDO yetkilileriyle görüşülmeli, sefer sayıları arttırılmalı, ulaşım ücretleri makul seviyelere çekilmelidir.
B-İDO mevcut politikalarını değiştirmediği takdirde, Yalova Belediyesi veya İl Özel İdaresi öncülüğünde Yalova Deniz Otobüsleri Firması kurulmalı, İstanbul’un Anadolu ve Rumeli yakalarından ulaşım çok daha ucuz ve sık bir şekilde sağlanmalıdır. Bu noktada, Yalova Halkı’nın, kendi deniz otobüsünü tercih edeceği gerçeği de unutulmamalıdır.
C-İstanbul’dan iskele temini noktasında halen BUDO firması ile İstanbul’a ulaşım sağlayan Bursa Büyükşehir Belediyesi ile irtibata geçilerek ortak iskele kullanımı noktasında bir sözleşme imzalanabilir, alternatifler arttırılabilir. İstanbul Deniz Otobüsleri’nin 2019 verilerine göre, Adalar’a yaz aylarında hafta içi günlük ziyaretçi sayısı yaklaşık 20.000, hafta sonu ise yaklaşık 40.000 civarındadır. Yalova’mızın ise bu rakamların yanına bile ulaşamadığı aşikardır. Uygun ve çeşitliliği arttırılmış ulaşım imkanları ile Yalova’nın hak ettiği turizm girdisine sahip olması, işten bile değildir.
Demografik Yapı
Yalova’mız, Cumhuriyet’in ilanı öncesine dayanan yerli nüfusunu, halen korumakla beraber, seksenli yıllar sonrası ve özellikle büyük Marmara Depremini takip eden süreçte, yoğun göç alan şehirlerimizden birisi olmuştur. Türkiye’nin batısında yer almasına rağmen, hemen her ilimizden gelen göçlerle ancak kültürel kaynaşma sağlanmışken, Suriye, Irak ve İran gibi ülkelerden gelen göçlerin, şehrin kimliğini, homojen yapısını değiştirdiği de bir gerçektir. Özellikle Yalova Merkez’de Fatih Caddesi ile sahil şeridi, Ortadoğu orijinli göçmenlerin toplu halde yaşadığı bir bölge olmuştur. Yalova Turizmi için büyük önem taşıyan sahil bandı, demografik yapıdaki kaymalar nedeniyle gün geçtikçe kalitesini ve cazibesini kaybetmektedir. Yüz yüze görüştüğümüz birçok Yalovalı vatandaşımız, uzun süreden beridir, sırf bu sebepten dolayı sahil bandını kullanmadığını, yakın olması sebebiyle Çiftlikköy’ü gezi yolu olarak tercih ettiğini ifade etmiştir. Demografik yapıdaki değişimlere bağlı turizm erozyonunun önüne geçebilmek için hemen harekete geçilmelidir. Sahil bandında özellikle yaz aylarında emniyet tedbirleri arttırılmalı, ve bu amaçla özel kıyafetli, İngilizce bilen turizm polisleri görev almalıdır. Yeşil alanlarda nargile içmek yasak edilmeli, PTT ile Donanma arasındaki yeşil alanlarda öncelikle olmak üzere, sergi ile yapılan piknik ve kahvaltı gibi etkinliklere izin verilmemelidir. Ancak bu tedbirler alınabilirse, sahil bandında yapılacak değişikliklerle Yalova Sahili elit bir kimliğe kavuşabilir. Özellikle Ortadoğu kökenli yerleşik ve turistik yaşam modellerini tercih eden kesimin, yoğun bir şekilde şehrimizi tercih etmiş olması, maalesef, Rusya, İskandinavya ve diğer Avrupa ülkeleri mensubu turistlerin, şehrimizi tercih etmelerini engellediği gerçeğini ortaya çıkarmaktadır. Bu durumda yapılacak yatırımların daha ziyade yerli ve Ortadoğu orijinli turistler göz önünde bulundurularak yapılması ikinci bir yapılanma sürecine kadar yerinde olacaktır.
Estetik planlamalar
A-Akasya Plajı, Donanma Tesisleri’ne kadar kumsal niteliğindeki tek plajımızdır. Eski Zafer Sitesi karşısında yer alan Deprem Anıtı Bölgesi, deprem sonrası doldurulduğu için plaj özelliğini kaybetmişti. Hal böyle olunca, yarı yarıya kısalan plajımızın temizliği, yosun ve plastik kirliliği sürekli kontrol altında tutulmalı, plaj temizliği için her gün belediye ekipleri sahada olmalıdır. Buna Bad Godesberg Liman Bölgesi ve dereağzı da dahil edilmeli, liman içi dip temizliği de dahil olmak üzere tertemiz bir deniz biz Yalovalı’ları ve misafirlerimizi karşılamalıdır.
B-Bad Godesberg Parkı içerisinde yer alan Balıkçılar Çay Bahçesi, şehrin marka noktalarından birisi durumundadır. Ancak senelerdir salaş işletme mantığı ile hizmet veren bu tesis, günümüz turizm anlayışıyla asla örtüşmeyecek bir mantalite ile işletilmektedir. Rüküş bir açık kahvehane anlayışı yerine, modern, elit, nezih bir kimliğe bürünmeli, Yalova ile özdeşleşecek bir atmosfer ile yeniden planlanmalıdır.
C-PTT binası, sahil bandı üzerindeki faaliyetine son vermelidir. Bu noktada, PTT araçlarının sürekli araç trafiğine sebep olması, dışarıya taşan kuyruklar, sahilin en kıymetli noktasında adeta bir kaos ve görüntü kirliliği meydana getirmektedir. Bu sebeple bu noktada PTT faaliyetlerine son verilmelidir. Bu amaçla, bu bina, yapılabilecek bir protokolle Yalova Belediyesi’ne devredilmeli, çok daha makul bir noktada PTT hizmetleri verilmeye devam edilmelidir. Ardından yapılacak bir düzenleme ile, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin, Gemlik Atatepe Sosyal Tesisi’nin bir benzeri inşa edilerek hem şehrimizde bir istihdam imkanı sağlanmalı, hem de alternatif bir turistik tesis şehrimize kazandırılmış olunmalıdır. Bu tesisin mimarisinde, Yürüyen Köşk kaynaklı esinlenmelerle oluşacak ambiyans tarif edilemez. Sahil bandının son kısmında yer alan öğretmenevi bölgesi, tamamen elden geçirilmelidir. Burada yer alan balıkçı barınakları ve liman, çok daha modern, içinde sosyal tesisleri, marinası, yeşil alanları hatta lüks otelleriyle kongre turizmine hizmet verebilecek evsafta yeniden yapılandırılmalıdır. Güney illerimizin, Türkiye’deki kongre turizminin büyük payını aldığı bir noktada, üç büyük şehre yakınlığı, her türlü avantajıyla hiçbir kongre turizmine ev sahipliği yapamayan Yalova’mız, artık konaklamalı tatil anlayışının ve kongre turizminin de seçeneklerinden birisi haline gelmelidir.
D-Yürüyen Köşk’le başlayan gezi yolu, fasıla vermeden öğretmenevine kadar uzamalıdır. Bu yol üzerinde yapılacak bir planlamayla, İstanbul İstiklal Caddesi’nde veya İzmir Kordon’da olduğu üzere, nostaljik bir tramvay hattı kurulmalı, bu tramvay tüm sahil bandını adeta bir gerdanlık gibi kuşatmalıdır. Bu durumda ortaya çıkacak görüntü paha biçilemezdir. Ülkemizin birçok şehrinde örneği olan elektrikli veya güneş enerjisi ile çalışan nostaljik tramvay, doğa dostu olması sebebiyle tercih sebebidir. Ayrıca yükleneceği ödevle birlikte, Cumhuriyet Caddesi- Fatih Caddesi hattındaki trafik yoğunluğunun çözümüne de pozitif yönde katkıda bulunacağı kesindir.
E-Bayraktepe ve çamlık bölgesi, şehrin en önemli seyir noktalarından birisidir. İstanbul’da, ‘’Pierre Loti Kahvesi’’ gibi, muhteşem bir şehir manzarası imkanını bize sunabilecek bir nokta iken, atıl durumda veya işletme zafiyeti ile her geçen gün değerini kaybetmektedir. Bayraktepe’ye, tıpkı Pierre Loti Kahvesi gibi teleferikle ulaşım imkanı sağlanabilir ve fiziki yapısı yeniden organize edilebilirse, şehre gelen turistlerimiz ve Yalova Halkı için yepyeni bir alternatif teşkil edilebilir.
F-Şehrin turistik dokusuna ve kültürel yapısına katkıda bulunacak bir diğer konu da müziktir. Akasya Plajı önünde yer alan mini etkinlik alanı, modernize edilmeli, bu noktada hafta sonları şehrin yerel sanatçılarına konserler verdirilerek akşamların sahilde dolu dolu geçmesi sağlanmalıdır.
G-Barış Manço Açık Hava Tiyatrosu adeta kaderine terk edilmiş durumdadır. Bu nokta, oluşturulacak ‘’amatör korolar festivali’’ ile Türkiye çapında ses getirecek bir organizasyonla çok daha verimli olarak kullanılabilir. Bu organizasyon, gerek Kültür ve Turizm Bakanlığı’mızın, gerekse sponsorların katkıları ile 15- 30 gün boyunca sürecek şekilde organize edilebilir, ulusal kanalların ilgisiyle ülke çapında iz bırakılabilir. Tüm Türkiye’den şehrimize gelecek müzik insanları şehirlerine döndüklerinde, adeta fahri tanıtım elçisi gibi çalışacaklardır.
H-Akasya Plajı, gerek plaj genişliği, gerek büyük şehirlerimize yakınlığı ile, plaj voleybolu liginin ayaklarından birisi olabilecek durumdadır. Yalova Belediyesi, İl Özel İdaresi ve GSİM işbirliği ile yapılabilecek bu organizasyon için Türkiye Voleybol Federasyonu ile irtibata geçilmeli, ve Yalova, Plaj Voleybolu organizasyonlarına ev sahipliği yapabilmelidir. Ayrıca, Türkiye Basketbol Federasyonu ile kurulacak bir irtibatla, Yalova’da sokak basketbolu yaygınlaştırılmalı, yine ulusal organizasyonların birer ayağı olabilme noktasında gerekli adımlar atılmalıdır.
İ-Şehrimizin marka değeri olan önemli lokasyonlarından birisi de mavi-yeşil yoldur. Fakat mavi-yeşil yolun ne kadar verimli kullanıldığı konusu ise soru işaretleriyle doludur. Bu güzergah, özellikle bisiklet sporu ve turizmi için mükemmel bir parkur imkanını bizlere sunmaktadır. Türkiye Bisiklet Federasyonu ile organize olunarak, Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nun ayaklarından birisi, yine Yalova’mız olabilir. İstanbul, Sakarya, İznik, Bursa, Balıkesir, Çanakkale güzergahı ile neredeyse tüm Marmara’yı kapsayan bu organizasyonun, Yalova’mıza uğramaması ise tam anlamıyla yönetim zafiyetidir. Mavi-yeşil yolla başlayan bisiklet yarışları, Yalova–Armutlu sahil şeridini baştan sona kat ederek, sahil güzelliklerimizi tüm Türkiye’ye tanıtacak, bölge turizmi için hem girdi sağlayacak, hem de şehrimizin tanıtımına büyük katkı sağlayacaktır.
J-Spor turizmi ayaklarından birisi de hiç şüphesiz yelken sporudur. Yalova’da yelken sporu aktive edilmeli, marina veya liman bölgesinde oluşturulacak bir alanda bilhassa gençlerimizin yelken sporuna olan ilgileri arttırılmalı, kurulacak bir yelken kulübü ile şehrin entelektüel yapısına olumlu bir katkı sağlanmalıdır.
K-Önceki senelerde, Yalova’mızın marka organizasyonlarından birisi olan çiçek fuarı, yeniden aktif hale getirilmelidir. Kişisel çekişmeleri bir kenara bırakıp, fuarın yeniden canlandırılması için güç birliği yapılmalı, herkesin ve her kesimin vereceği katkılarla çiçek fuarı geleneksel hale getirilmelidir. Cumhuriyet Meydanı gibi bir noktada, hem halkımızın rahatlıkla ziyaret edebileceği, hem de akşam yapılacak etkinliklerle, konserlerle fuar zenginleştirilmelidir. ‘’Türkiye’nin çiçeği Yalova’’ gibi markalaşma yolunda atılacak adımlarla şehrimiz, ülkemiz gündeminin üst sıralarına taşınmalıdır.
L-Bilhassa günübirlik turizm için göz önünde bulundurulması gereken en önemli unsurlardan birisi de, çocuklardır. Şehirde, çocukların ilgisini çekecek bir-iki kaydırak dışında, neredeyse hiçbir şey yoktur. Ailelerin, çocukları için de bir turizm alternatifi arayışı içinde olduğu düşünülecek olursa, Yalova’mız bu noktada da mutlaka kendini geliştirmelidir. Yalova’ya aileleriyle gelen çocukların, ebeveynlerinden tekrar Yalova’ya gelmek istemesi, ancak şehirde hoşça vakit geçirmeleriyle mümkün olabilir. Bunun yolu da hiç şüphe yok ki; yapılacak tesislerden geçer.
Tanıtım ve Organizasyon
Bir turizm şehri iddiası ortaya koyuyorsanız, mutlak suretle bir tanıtım organizasyonunuzun olması gerekir. Ülkemizin en büyük ve kapsamlı tanıtım fuarlarından birisi olan Emitt’de Yalova’mız, senelerdir temsil ediliyor. Peki bu tanıtımlar neticesinde Yalova’ya yansıyan nedir? Buradaki asıl sorun, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Yalova Belediyesi Kültür İşleri Müdürlüğü arasındaki anlamsız çekişmedir. Adalar Bölgesinin, ‘’ bu fayton adaya gider’’ temalı fuar çalışması, bugün Adalar Bölgesi’nin turizmde geldiği aşamanın en kritik basamaklarından birisiydi. İşte, birlik olunarak yapılacak inovatif bir fuar çalışması, trafik, erişim, estetik planlamalar gibi yukarıda ifade ettiğimiz hususlarla birlikte sahaya yansıyınca, şehrimizin hak ettiği turizm girdisine kavuşabileceği kanaatindeyiz. Sadece yurtiçi fuarlar değil, özellikle Ortadoğu orijinli turistlerin dikkatini çekebilmek amacıyla, Ortadoğu’daki fuarlara da katılım sağlanmalıdır. Arabian Travel Market gibi, bizim portföy alanımıza giren tüm fuarlarda, olabildiğince yer alınmalı, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve Yalova Belediyesi aynı anda aynı fuarda olacaklarına, farklı noktalarda şehre katkı sunmaya gayret etmelidirler. Yalova’mızın, tanıtımına katkı verecek unsurların başında yine hiç şüphe yok ki, televizyon gelmektedir. Yalova’nın mevcut televizyonu gibi, mevcut yerel kanallarının desteklenmesi, benzer kanalların sayısının arttırılması ve bilhassa bu kanalların, ulusal yayın yapabilecek niteliğe kavuşturulması, Yalova’nın tarihi ve turistik noktalarının bu vesileyle ülke gündemine taşınması, Yalova’nın tanıtımı açısından büyük önem taşıdığı kanaatindeyiz. Ayrıca, İl Özel İdaresi ve Yalova Belediyesi işbirliğiyle, yirmi milyona yaklaşan nüfusuyla İstanbul’da, Yalova Markası, İstanbul Bilboardları’nı süsleyecek şekilde renklenmelidir. Yürüyen Köşk, sahil bandı, Termal, nezih ve organize olmuş sahilleriyle Çınarcık, Çiftlikköy, Esenköy, her ilkbahar, billboardları, toplu taşıma araçlarını süslemelidir. Unutulmamalıdır ki, yatırım yapmadan kazanmak mümkün değildir. Yalova’nın tanıtım ve organizasyonlarına katkı verecek, tek amacı Yalova’nın marka değerine katkı vermek olacak “Yalova Tanıtım Vakfı” kurulmalıdır. Sadece kişilerin değil, Yalova Belediyesi, Yalova Ticaret ve Sanayi Odası, Yalova Esnaf ve Sanatkarlar Odası gibi kurumların da yönetim kurulunda temsil edileceği Yalova Tanıtım Vakfı, tek endişesi Yalova olan kesimleri bir araya toplayacak yegane çatı olabilecektir.
Sonuç
Yalova’mızın Karma OSB fikriyle, havasını, suyunu, tabiatını ve tabii ki turizmini olumsuz yönde etkileyecek ve insan sağlığını tehdit edecek tüm planlamalar tekrar gözden geçirilmelidir. Turizm kenti kimliğinin ortaya çıkarılmasını sağlayacak planlamalar da ancak toplumsal bir konsensüs ile sağlanabilir. Bu sebeple,
1-Yalova’yı seven, Yalovalı’yım diyecek bir toplum bilinci oluşturulmalıdır.
2-Yalova turizmini şahlandıracak ve koordinasyon ile çalışacak bir yönetim birliği meydana getirilmelidir.
3-Bireysel sorunlarını çözmüş ve yatırıma açık bir belediye yönetimine ihtiyaç vardır.
4-Çocukların ve gençlerin gelmek için can attığı bir şehir planlaması yapılmalıdır.
5-Modern ve temiz sahili ile büyüleyici,
6-Ulaşım, park ve kentsel dönüşüm sorunlarını çözmüş,
7-Ucuz ve kolay erişim alternatifleri üretmiş,
8-Kültür ve sanat etkinlikleriyle yıl boyu aktif,
9-Hafta içi ve hafta sonu etkinlikleriyle dopdolu,
10-Sponsorların, etkinliklere katılmak için adeta yarıştığı, sadece günübirlik değil, konaklamalı turizmin de var olduğu, regattaların düzenlendiği, turizmin kaliteyle buluştuğu bir Yalova.”