İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANI BAŞLIYOR
TEMA VAKFI Yalova İl Temsilciliği uzun süredir üzerinde çalıştığı “Yalova İklim Değişikliği Eylem Planı” çalışmasını hayata geçiriyor.
İklim değişikliği ile mücadele etmek, iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlamak amacıyla “Yalova İklim Değişikliği Eylem Planı” hazırlamasının yaşamsal öneme sahip olduğunu düşünen Tema Vakfı Yalova İl Temsilciliği, bir süredir Yalova Valiliği, Yalova İl Özel İdaresi, Yalova Belediyesi ve Yalova Üniversitesi ile görüşmeler yaparak konunun önemini anlatarak, bir an önce harekete geçilmesini ve tüm paydaşların bir araya gelerek Yalova İklim Değişikliği Eylem Planı raporunun hazırlanması gerektiğini vurguladılar. Yalova Valisi Muammer Erol’un 5 Ekim de Temsilcilik Ofisini ziyaretinde konuyu gündeme getiren Tema Yalova Yönetimi Vali Muammer Erol’un konuya sıcak bakmasının ve gereken desteği vereceklerini ifade etmesinin ardından görüşmelerine hız verdi. Yalova Üniversitesi Rektörü Suat Cebeci ve İl Genel Meclis Başkanı Hasan Soygüzel’le de görüşen ekip önceki gün de Belediye Başkan Vekili Mustafa Tutuk’u ziyaret ederek konuyla ilgili ayrıntılı bilgiler aktardı. Mustafa Tutuk’da birlikte böyle bir çalışma içerisine girmekten mutluluk duyacaklarını ifade ederek hemen konuyla ilgili 1 Belediye Başkan Yardımcısı, 2 Çevre Mühendisi ve 1 Makine Mühendisinden oluşan ekip görevlendireceğini ve üzerlerine düşen ne varsa yapmaya hazır olduklarını söyledi. Görüşmelerin ardından Merkez İlçe Sorumlusu Saffet Yıldız, İklim Değişikliği Eylem Planı’nın sağlıklı bir şekilde ortaya çıkması ve mümkün olan en kısa sürede tamamlanabilmesi amacıyla Yalova Valiliğine dilekçeyi sundu. Yıldız yaptığı açıklamada: Bundan sonraki süreçte Valilik öncülüğünde ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşlarıyla özel sektör işbirliğinde toplantılar, konferanslar ve çalıştaylar düzenlenerek Yalova iline ait iklim değişikliği ve etkisini içeren tüm veriler bilgiler derlenerek oluşturulan uzman ekip aracılığıyla uzun soluklu bir süreçte Yalova İklim Değişikliği Eylem Planı Raporu hazırlanacak. Hazırlanan bu rapor tüm komu oyuna paylaşıldıktan sonra ilgili kurum ve kuruluşların uygulamasına açılacak. Bu raporun hazırlanmasının gerekliliğini yakın dönemde seller, yangınlar, kuraklık ve hava kirliği gibi insan etkili doğa olaylarıyla yaşadık. Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC – Intergovernmental Panel on Climate Change) bu konuya tüm dünyada dikkat çeken raporlar hazırlamaktadır. IPCC Birleşmiş Milletlerin iki örgütü Dünya Meteoroloji Örgütü ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı tarafından 1988 yılında insan faaliyetlerinin neden olduğu iklim değişikliğinin risklerini değerlendirmek üzere kurulmuştur. Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) dünyada merakla beklenen ve 66 ülkeden 234 bilim insanının 5 yıllık çalışmayla hazırladığı altıncı raporuna göre İklim değişikliğinin yaygın, hızlı ve yoğun gerçekleştiği; Küresel ısınmayı 1,5 dereceyle sınırlandırmanın tek yolu emisyonları 2030’a kadar yarıya indirmek olduğu açıklanmıştır. Öte yandan bizim de taraf olduğumuz Paris İklim Anlaşması kapsamındaki yıllık yüzde 56 azaltım ve 1,5-2 derece hedeflerinin yeterli olmadığı da belirtmiştir. IPCC raporunda yer alan senaryolarda ısınmanın 1,5-2 derece de tutturulamayacağı CO2 salınımının durdurulamayacağı öngörülmektedir. Tüm bunların sebebinin de insan kaynaklı olduğu da belirtilmektedir. Türkiye’nin de öngörülen tüm iklim değişikliklerinden etkilendiğini acı biçimde orman yangınları, seller ve ekolojik kuraklıkla yaşadık. Yerelde farklılık gösterse de başta kuraklık, sellerin yanı sıra fırtına, hortum, aşırı sıcak, aşırı soğuk, aşırı ve ani yağışlar gibi aşırı hava olayları ve bunlara bağlı iklim değişikliğinin etkileri tüm yurtta kendini hissettiriyor. Bu etkilerden sadece ekolojik sistemler değil, ekonomik sektörler de etkileniyorlar. Başta tarım olmak üzere, gıda sektörü tedarik zinciri, şehir altyapıları, ulaştırma, turizm, sigortacılık, enerji sektörü gibi kilit alanlar olumsuz etkilenmektedir. Türkiye’nin uluslararası iklim değişikliği çalışmalarına katkıda bulunabilmek için Paris Sözleşmesi’ni imzaladı. 2050 yılına kadar karbon salınımında net sıfır hedefinin dünya çapında uygulanmasıyla Paris İklim Antlaşması hedefi olan ortalama 1,5 dereceyi yakalamanın mümkün olduğu öngörülmektedir. İnsan faktörünün küresel ısınmada temel belirleyici olduğunun altını çizen uzmanlar, özellikle G20 ülkelerine sera gazı emisyonlarında hızlı, güçlü ve sürdürülebilir azaltımların yapılması için sık sık çağrıda bulunmaktadırlar. Bu çağrı sadece hükümetler için değil, yerel yönetimler, özel sektörler ve vatandaşlar içinde yapılmaktadır. TEMA Vakfının 2021 yaklaşımda #umutyeşertiyoruz sloganıyla yaptığımız çalışmalarda tablo ne kadar karamsar olursa olsun gelecek nesillerin bilgilendirilmesiyle insan kaynaklı olumsuz etkilerin önüne geçme konusunda her zaman umut vardır diyerek IPCC raporunda da dile getirildiği gibi “bir şeyler yapmak lazım küçük eylemler bile büyük sonuçlar doğurabilir” yaklaşımıyla çalışmaları sürdürmekteyiz. Bu yaklaşımla şehirlerin iklim değişikliğinden farklı etkilenmelerinin yanında çözümlerinde de farklılar görülebilmektedir. Ulusal eylem planları her ne kadar bizlere yol gösterse de yerel dinamiklerin yarattığı ihtiyaçlar ve yaşanan sorunların çözümünde makro ölçekte değil de mikro yaklaşımlarla başarıya ulaşmanın gerekliliği ortaya çıkarmıştır. Senaryolar ne kadar ürkütücü olursa olsun, asıl sorumluların biz insanoğlu olmasına rağmen bizlerinde bir şeyler yapmasının örnek oluşturacağının bilinciyle Yalova yerelinde tüm kurumların birlikteliği ile 2030 ve 2050 vizyonu değerlendirerek iklim değişikliğinin etkileri ve bu etkilere karşı yapılabileceklerin ortaya konulması ulusal ve uluslararası bilimsel raporlar ve değerlendirmelerin desteği ile Yalova İklim Eylem Planının oluşturulmasına çalışacağız. Burada şehrin dinamikleri yanında etkilediği sektörleri de değerlendirilerek kentimize özgü raporu TEMA Yalova İl Temsilciliği ve Merkez ilçe Sorumluluğu öncülüğünde oluşturmaya hedefliyoruz” dedi.