‘MARMARA DENİZİ MEDENİYETLERİ BULUŞTURDU’
Dr. Serkan Gündüz, Marmara Denizi’nin geçmişten günümüze medeniyetler için hayati önem taşıdığını söyledi.
2018-2021 yılları arasında Yalova’nın Altınova ilçesindeki kıyı şeridinde yürütülen arkeolojik sualtı yüzey araştırmaları hakkında bilgi veren Bursa Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Sualtı Arkeolojisi Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Dr. Serkan Gündüz, “Marmara Denizi, hem Karadeniz kıyısındaki medeniyetleri Ege medeniyetleri ile hem de Avrupa kıyılarındaki kentleri Asya kıyısındakiler ile buluşturmuştur” dedi.
ÖNEMLİ BİR LİMAN
2018-2021 yılları arasında Altınova ilçesi kıyı şeridinde yürütülen arkeolojik sualtı yüzey araştırmaları Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izni, Bursa Uludağ Üniversitesi ve Altınova Belediyesi’nin destekleri ile kesintisiz bir şekilde gerçekleştirildiğini ifade eden Dr. Serkan Gündüz, “Projenin ilk çalışmalarına Altınova ilçesinden başlanılmasındaki nedenler arasında Doğu Roma İmparatorluğu’nun önemli liman kentlerinden olduğu bilinen Helenopolis’in, Barrington Atlas’ta Limnae Antik Kenti’nin ve I. Haçlı Seferleri’nde önemli bir liman görevi gören Kibotos Kalesi’nin bu coğrafya içerisinde lokalize edilmesinin yanı sıra Altınova Belediyesi’nin desteğini de sayabiliriz.
BİLİMSEL TESPİTLER
Arkeolojik sualtı yüzey araştırmalarımız esnasında Dilburnu’nda D/G İstasyon Komutanlığı sınırı içerisinde Geç Roma Dönemi’ne tarihlendirebileceğimiz ve 20. yüzyılın ortalarına kadar kullanılmış olan bir adet iskele, bu iskelenin batısında Osmanlı Dönemi deniz fenerinin kıyı şeridinde muhtemelen Geç Roma- Erken Bizans Dönemi’ne tarihlendirilebilecek bir deniz feneri, Hersek Lagünü’nün giriş kısmında üç farklı döneme işaret eden Lagün Seddi izleri, Karamürsel Eğitim Merkezi Komutanlığı kıyı şeridinde Limnae/Civetot yerleşimlerine ait olduğunu düşündüğümüz yapı kompleksi ve lagünün ön bölümünde olasılıkla Osmanlı Dönemi’ne tarihlendirebileceğimiz bir adet gemi batığı tespit edilmiştir.
“DALIŞ TURİZMİNE AÇILABİLİR”
17 kilometrelik kıyı şeridinin büyük bir bölümü modern yapılaşmanın kurbanı olması nedeni ile yalnızca yaklaşık 8 kilometrelik bir alan boyunca araştırmalar gerçekleştirilmiştir. 8 kilometrelik bir kıyı şeridinde tespit ettiğimiz arkeolojik sualtı kültür varlıkları bize bölgenin tarihsel önemi bir kez daha kanıtlamıştır. Ayrıca sualtında keşfedilen kalıntılar ileriki yıllarda Kültür ve Turizm Bakanlığı kontrolünde dalış turizmine açılabilir ve bölge ekonomisi için önemli bir gelir kaynağı olabilir” diye konuştu.