‘TARIMI OLMAYAN ÜLKE YOK OLMAYA MAHKUMDUR’

Yalova Ziraat Odası Başkanı Şaban Beşli, Çiftlikköy Ziraat Odası Başkanı Mehmet Anaçardı ve çiftçi vatandaşlar Yalova Ziraat Odasında bir araya gelerek basın açıklamasında bulundu.

Yalova Ziraat Odası Başkanı Şaban Beşli, “Tarım olmayan ülkeler yok olmaya ve batmaya mahkumdur” dedi. Yaşanan zamların ardından gübre ve yem fiyatlarında korkunç bir yükselme olduğunu ifade eden Beşli, “Türkiye’de bütün ziraat odalarının başkanları yem ve gübre fiyatlarındaki artış sebebiyle ortak basın açıklamasında bulunuyorlar. 180-190 liraya aldığımız gübreler 800-900 liraya kadar yükseldi. Dolar indi ama yem fiyatlarında düşüş olmadı maalesef. Ürenin dışarıdan alış maliyeti 350 dolar ton bazında, şu anda biz üreye 650 lira veriyoruz 50 kiloluk üreye. Hesabını yaptığınız zaman 350 dolar dediğinizde 5 bin TL gibi bir rakam yapıyor ama sen 1 ton almaya kalktığın zaman da16 bin TL gibi bir rakama tekabül ediyor aradaki 11 bin liralık çok büyük bir fark. Çiftçi bunun altından kalkamaz. Yalova’da yaşanan bazı haberler alıyoruz, yasak olmasına rağmen düvelerimiz kesime veriliyor, süt ineklerimiz kesime veriliyor çünkü çiftçilerimiz bu maliyetlerin altından kalkamıyor. Yapmış olduğu masrafla kazanmış olduğu süt parasını karşılaştırdığında zarar ettiğini anladığında süt ineklerini kesime vermeye başladılar. Bunu yasal olmayan yoldan da yapıyorlar, artık bindiğimiz dalı kesiyoruz. Artık yetkililere sesleniyoruz bu fiyatlarla bu iş olmaz müdahale edilsin. Samanın balyası 35 TL oldu, kilosu 1400 liraya tekabül ediyor çiftçi bunun altından kalkamaz. Bu şartlarda bu ülkede ne hayvancılık yapılır ne çiftçilik yapılır. Tarım sektörü bitme noktasına geldi, çiftçilerimiz isyan ediyor sesimizi duyurun diye biz elimizden geleni yapıyoruz ama bunun önüne geçecek olan devlet yetkilileridir. Biz kimseyi tenkit etmiyoruz ya da iktidarı kötülemiyoruz, bu ülkenin sorunu halkın sorunu. Çiftçiyi küstürdünüz köylerde genç çiftçi kalmadı, emekli ve yaşlılar var sadece. Bir ülkenin ayakta kalması sadece tarımdır, sanayi falan değildir. Tarımı olmayan ülke yok olur. Tarımda bu kadar adaletsizce yapılan yükselmeler çiftçinin belini büktü. Dünyanın en kuvvetli ülkelerinde ve komşu ülkelerimizde tarım birinci öncelik ve çok ciddi ödenekler sağlanıyor. Köylerimizden talepler geliyor, biz bu sene ekim yapmayacağız niye zarar edelim diyorlar, gübre atamadılar, ekin yapamadılar. 4 ay önce 200 lira olan üreyi 650 liradan aldık yalvar yakar çünkü 880 liraydı, 780 liraydı biz 650 liraya kadar zar zor pazarlık yaparak aldık. Hangi çiftçi bu fiyatlar karşısında üretim yapacak, ekin yapacak. Tarımı olmayan bir ülke yok olmaya mahkumdur ve bizim gidişatımızda da tarımımız yok oluyor. Köylerde çiftçilik yapan kimse kalmadı, garibim köylü kadınlarımız, annelerimiz, bacılarımız mücadele ediyor. Bu soğukta karda kışta ürünlerini satıp evlerine 3 kuruş destek olabilmek için mücadele ediyorlar. Parayı kazanan aracılar, çiftçiler de 3 kuruş için eziyet çekiyor bu soğukta” dedi.

Anaçardı, ‘

Tarım sektörünün 2021 yılında ülkemizde neredeyse tüm sektörler için zor geçen ve olumsuz sonuçlarla karşılaştıkları bir yıl olduğunu söyleyen Çiftlikköy Ziraat Odası Başkanı Sayın Mehmet Anaçardı, “2020 yılında başlayan pandeminin devam etmesi yurdun üçte ikisini etkileyen kuraklık hem tarım ürünleri arzında daralmaya ve fiyatlarda istikrarsızlığa yol açtı. Tarımsal Girdi Kullanımı (Gübre Mazot Elektrik Tohum) 2021 yılının eylül aydından itibaren gübre fiyatlarındaki aşını artış beraberinde gübre kullanımın da azalmayı getirdi. Artan gübre fiyatları dikkate alındığında 2021 yılında hububatta dekarı 20 lira. Diğer ürünlerde dekarı 8 lira olan destek çok yetersiz kaldı. Gübre desteğinin bazı ürünlerde, gübre maliyeti karşılama oranı %1’lere kadar düştü gübre desteği de anlamını yitirdi. Gübre fiyatlarının yarısının devlet tarafından destek olarak verilmesi sağlanmalıdır. Kimyasal gübreleri ucuza ithal ettikleri halde fiyatlarını daha pahalı olarak ithal eden firmalarla bir tutan ve bunun yanında haksız bir şekilde kar marjlarım arttıran ithalatçılar ve dağıtıcılar bulunuyor. Bu nedenle üreticilerin sırtından haksız gelir elde ediyorlar ve tarımsal üretime vurulacak en büyük darbelerden biridir. Mazot fiyatları 2021 yılında 6lira 68 kuruştan 111ira 56 kuruşa yükseldi. Ancak 31 Aralık 2021’den 8 Ocak 2022’ye kadar geçen 1 haftalık zaman diliminde mazot fiyatı 13.83’e çıkmıştır ve 1 litre mazot 1 doları geçmiştir. Tarımsal sulamada üreticilerimizin karşı karşıya kaldığı sorunların başında elektrik fiyatları geliyor. Çiftçilerimiz yüksek elektrik fiyatlarıyla karşı karşıya kalıp icralık duruma düşüyorlar” şeklinde konuştu.

Anaçardı, ‘Çiftçilerimiz finansman sıkıntısı yaşadı’

Çiftçilerin 2021 yılında finansman sıkıntıları yaşadığını belirten Çiftlikköy Ziraat Odası Başkanı Mehmet Anaçardı, “Son yıllarda afetlerin de etkisiyle çiftçilerimizin kredi borçları arttı. Çiftçilerimizin bir kısmı başka bankalardan yüksek faizle çektiği kredilerle borcunu kapatmak zorunda kaldı. Üreticilerimize kredi desteği sağlayan kamu kurumlarının faiz oranları da oldukça yüksektir. Tarımsal kredilerde ziraat bankası tarafından en düşük uygulanan yıllık cari faiz %16, tarım kredi kooperatifleri tarafından uygulanan yıllık en düşük faiz ise %22’dir. Diğer bankalarda ise bu oranlar %-30 arası değişiyor. Türkiye’nin dört bir yanındaki ziraat odalarımızla birlikte yangından etkilenen bölgelerimizdeki ziraat odalarımız vasıtasıyla afetten zarar gören çiftçilerinizin acil ihtiyaçlarını giderdik. Tarım Kredi Kooperatifleri, Ziraat Bankası ve özel bankalara olan borçlarını uzun vadede yapılandırmasını, elektrik ve sulama birliklerine olan borçları faizsiz ertelenmesini, yüksek olan TARSİM sigorta primlerinin düşürülmesini ve devlet desteğinin artırılmasını istiyoruz. Bu yıl arpa, buğday ve hayvan yemlerindeki artışlar ve kuraklığın hayvancılıkta yükselen maliyetlerini daha da arttırmıştır. Geçimini hayvancılıkla sağlayanlar yem fiyatlarını karşılayamadığı için hayvanlarını satarak veya kestirerek sektörden çıkmaktalar ve ahırlar boşalmaktadır. Çiftçilerimizin Bağkur primleri D,87 oranında artarak 1152 lira 96 kuruştan, 1668 lira 83 kuruşa çıktı. Bağkur primleri çok yükselmiş olup, makul bir seviyeye düşürülmesini talep ediyoruz” diyerek sözlerini noktaladı.