DOLAR 35,1537
EURO 36,6931
ALTIN 2.974,31
BIST 9.949,01
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Yalova 8°C
Yağmurlu
Yalova
8°C
Yağmurlu
Cum 8°C
Cts 10°C
Paz 10°C
Pts 11°C

NE İÇİN SAVAŞIYOR İNSAN?

13.05.2022
A+
A-

Ne için savaşıyor insan hayatta, neyin savaşını veriyor kendinden ödün vere vere?

Aşk için mi, para için mi, yoksa kişiliği için mi?

Herkesin aklına başka başka cevaplar yankılandı değil mi?

Peki; bu sorunun gerçek ve tek bir cevabımı var sizce? Bana kalırsa birden fazla ve hepsi birbiri ile bağlantılı.

İlk savaşımız zamana karşı başladı aslında, önce çocukluğumuz gitti sonra gençliğimiz ve sonrasında da hayatlarımız gidecek. Bu döngünün içinde hayatlarımızı yaşamaya çalışmak dururken kendi kendimize yeni savaşlar açmayı başardık çoğu kez. Neyi tam olarak yarım bırakmadan yaptık hayatta. Her şey ya yarım kaldı ya da bitmeyecek sandığımız şeyler yok oldu gitti hayatımızdan, ya yarım kalmışlıklarla doluyuz ya da başaramadıklarımızla. Aslında en önemlisi de ne biliyor musunuz? En önemli sorunumuz. Ödün vermek özellikle kendimizden. Zaman çalıyor dünya ömrümüzden ve biz boş şeylere takılıp kalıyoruz.

Bir ilişkiye başlıyoruz, çizgilerimizi çizdiğimizi düşünürken bir bakıyoruz ki; aslında o çizgiler ilişkimizde hiç olmamış, hep affeden taraf olmuşuz ve sorunlar hep bir öncekine göre daha çözülmez bir hal almış. Kendi kişiliğimizden, yaşam tarzımızdan ödün vermişiz ve bir bakmışız ki kendi hakkımıza girmişiz. O çok severek, aşık olarak başlayan ilişki, evlilik hayalleri kurduğun kişi senin için koca bir hiç olmuş. Bu duruma gelene kadar ne mi oldu?

Aslında asıl soru buda değil, asıl soru; ben ne yaptım da böyle oldu? Hani çok seviyorsun ya, seven alttan alır ya, hep affeder ya. Çok seven kaybediyor arkadaş! En başta kendi benliğini. Baştan belirleyemediğin o çizgilerin sınırların var ya, onlar yok oldukça sen de asla yapmam dediğin şeyleri yapmaya ve dışardan senin yaşadıklarını başkası yaşamış gibi anlatsa hadi be, bu kadarda olmaz! Diyorsun ya, ama dönüp aynaya bakmıyorsun. İşte burada senin karşı tarafı kaybetme korkun başlıyor ve sen sana daha çok bağlansın ya da yeniden sevsin diye yapmayacağın ne varsa tek tek yapıyorsun ve bedel ödüyorsun. “Beden ödeyen, bedel ödediğine değer verir” cümlesi burada sana uyuyor işte, karşı tarafa değil. Sen onun için savaştıkça o senin için daha değerli oluyor ve sen onun gözünde cepte oluyorsun.  Bu düşünceden sonra istesen de bu hissiyatı ona verdin mi ayrıl onun hayatından, yapabilirsen tabii.

Sadece sevgili ilişkilerinde değil, patron eleman ilişkisinde de böyledir bu durum. Bir yönetici çalışanları ile duygusal bağ kuramaz, yöneticinizi abla ya da ağabey yerine koymayın, kedinize de bizim kız, bizim oğlan dedirtmeyin. Sebebi çoğu kişiye göre saçma gelecek belki ama söylemeden edemeyeceğim, doğrusu; sizler, onların samimi davranışlarını, aileden biri olarak görüldüğünüzü sanmaları bazı yöneticiler için arayıp da bulamadıkları personeller.

Neden mi? Kendi işiniz gibi sahiplenirsiniz evet, kendi zamanınızdan ödün verirsiniz, karşılık beklemeden fazla saatler çalışırsınız, maaşmış, istediklerinizmiş pek önemli olmaz sizin için neden mi? çünkü orası sizin, siz başkalarının hayalleri gerçek olsun diye kendinizden ödün vermeye alışmışsınız. Unutmayın çoğu yönetici kendi menfaatleri ve sizin aranızda seçim yapmak sorunda olduğu an, herkes gibi hatta çoğumuz gibi hiç düşünmeden kendi menfaatlerini tercih ederler. Çünkü hayattaki tek gaye her konuda sevgi bağı kurup sizi daha iyi kullanabilmektir. Bu yüzden siz sadece yapmanız gerekeni, yapmanız gerektiği kadar yapın. Bırakın onlar sizin yükselmeniz ya da daha iyi bir iş çıkarabilmeniz için size destek olsunlar, üzerinizde emekleri olsun ki, çabuk gözden çıkaramasınlar.

Herkesin savaşı var hayatta, kimi galip geldiğini düşünerek hata üzerine hata yapar, kimi de hiç kazanamıyorum duygusu ile hareket eder. Aslında yapılması gereken tek şey, hayatın bizler için bıraktığı ipuçlarını takip etmek. İnanın bu o kadar da zor değil.

 

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.