ASLINDA HEPİMİZ BİRER PALYAÇOYUZ
Yüzümüzde kocaman bir gülümseme var ama içimiz daima kan ağlar. Hayatın dikenli yollarında yalın ayak yürürken, kanayan her bir yaraya merhem olmak yerine tuz basar çoğu kez. Bin bir türlü insan çıkar karşına, ben iyileştiririm deyip girerler, hidayetinin sahip olduğu küçük ama karanlık dünyana. Bir duygu çıkarırlar sana, reçetene yazarlar iyi gelecek dercesine. Denemekten başka seçeneğin olmadığını düşünürsün o an. Kullanırsın o seçeneği, şifa niyetine kullanırsın zehir olduğunu bile bile. İş işten geçtikten sonra anlarsın çoğu kez, bir yara kapanmadan ikincisi açılır, sonra üçüncüsü, sonra dördüncüsü…
Her birinde biraz daha akıllanırsın, daha doğrusu akıllandığını sanırsın. Yaraların, benliğin, özgüvenin yosun tutar kaya misali. Üzerinde hiçbir şey durmaz o andan itibaren, her şey kayar gider dibi olmayan o bataklık denizine. Doğrunun orada bir yerlerde olduğunu bilirsin ama yönünü kestiremez, hep ters rota alırsın. Zaman geçer ve sen çırpındıkça batarsın. Karaya vurmak için kulaç atarsın, karaya vurduğunda bitap düşersin, ayağa kalkmak için tüm gücünle sarf edersin sonrasında ummadığın bir dalga esir alır seni, umut denizinde boğulur bir hiç uğruna hayattan yok olup gidersin.
Aslında, hayat değil miydi bizi ilk aldatan pervasız düşler kurdurup sonra dipleri tattıran. Zevk dünyasına uzaktan bakmadık mı hep? İçine girdiğimiz hangi zevk söylendiği gibi unutulmaz ve zirve oldu? Bu yüzden ilk hayat aldatmadı mı aslında? Ama şunu da unutma ancak başkalarının yolunu yürümekten, başkalarının bilgisini dağıtmaktan, hayatın sana karşı oynadığı oyunlara gülmeyi öğrenip, başkalarının hayata bakış açılarında kurtulduğunda özünü bulup ben diye yükseleceksin. İşte o zaman hayatla oynadığın oyunu kazanıp yeni bir güne yeni bir benlikle merhaba diyeceksin. Nerede hangi mevkide olduğunun bir önemi yok. Ne giydiğinin, isminin önündeki unvanının, ne yiyip ne içtiğinin bunların bir önemi yok! Sen kendin ve insanlık için bir şeyler yapacaksın.
Unutma, ne demişler; kunduzlar mimarlık dersi, arılar mükemmel altıgenleri çizmek için geometri dersi almadı. Sen sadece bildiklerini hatırla, yapmak istediklerine odaklan. Yarım yamalak konuşulan sözlere kulaklarını tıka, içinden haykıran sözcüklere odaklan. O zaman ne palyaço olacaksın hayatta ne de bir kukla..
Tebrikler güzel bir şiir kaleminize sağlık