DENEDİM
Yaşamın boyunca insanlar öyle anlar yaşar ki; bu anlarda karar vermek bazen büyük bir işkenceye dönüşebilir. Çoğu zaman bir sonraki adımında nelerle karşılaşacağını bilemediğinden seçim yapmaktan çekinir ya da yapmaz. Karar verme olgusuna çoğu zaman kendi sebeplerinden ya da çevreden gelen olumlu ya da olumsuz söylemlerden birer parça alarak kendince şekillendirdiğinde bir karar verebilir. Aslında aldığı kararın tam tersini almayı düşünmüşken, söylemler olgusunda düşündüğünün tersine hareket eder.
Bazen başlarda bizlere zorluk çıkaracak bir işin, aşılması gereken ya da sabretmesi gerektiği kısımları yok sayarak doğrudan kolayı seçmeyi ve zorluk kısmını sıkıntılı olarak algılamasından kaynaklanır. Zorluklarla baş etmek ve kendine bir rota belirlemek yerine, basite kaçarak kendisini daha az zorlayacak ve daha az başarılı bir duruma yoğunlaşabiliyor yani; ona zorluk değil keyif verecek şekilde sunulan tercihleri kabul ediyor. En üst basamakta olmak yerine, dizlerine yüklediği anlamsız yorgunluk ve korku sebebiyle alt basamaklarda olmayı tercih edebiliyor. Bu tercih çoğu zaman ulaşmak istediği hedeflerin üzerine birden fazla problem ya da kendine ve çevresine faydasızlık doğuracak şekilde seçenekler ekleniyor. Fakat insan her seferinde keyfine göre olanı tercih ettiğinde, yaşamı boyunca ona fayda sağlayacak tüm durumların üzerine beton atmış oluyor.
Hayat boyunca sana fayda sağlayacak olguları sorunsuz yaşamak istiyorsan bazı zorlu durumları başından aşmak gerekir. Spora başlamak, kitap okumak, para biriktirmek gibi eylemler başlarda bizi ne kadar zorlasa da, alıştıktan sonraki hayatımız boyunca bizlere hep faydasını görmüş oluyoruz. Bunlar gibi aslında üşengeçlikten yapamadığımız o kadar çok şey var ki, bir adım atsak koşarak gideceğiz haberimiz yok!
En başında zorluğa katlanılmayan bir yolda ilerlemekle, kolaya kaçmakla bu devran dönmez, başarılı olmak istediğin kolular da başarısızlığın temelini sağlamlaştırmış olursun.
Düşünün bir kere hayatımız boyunca yaşadığınız, istediğimiz tüm olguların başında sıkıntı ya da acı veren seçimlerinizin başında da keyif alma, rahatlama ya da zorlanmadan kazanmak gibi isteklerimiz yok muydu, peki sonrasında ne oldu?
Karar vermek istediğiniz durumlarda sizden ya da çevrenizden kaynaklanan ya da kaynaklanacağınızı düşündüğünüz etkenleri en başında görülen, düşündüren sıkıntıları, bu tercihi yaptığınızda sizi rahatlatan ve her şeyin daha iyi olacağı da seçenekler arasında olmasına rağmen tercih yapmıyor olmanız.
Bizler, önümüzü göremediğimizde, elimizde net bir kavram olmadığında karar verirken neyle karşılaşacağımızı bilmediğimizden ve hep en kötüsünü düşündüğümüzden, çoğu zaman doğru kararı veremeyiz. Belirsizlik insanı normalden fazla yorar, insan psikolojisi dediğimiz şeyin daha fazla bozulmasına sebep olur. Zihin zorlanır ve sen yıpranırsın, ya sen bu gerginlikle yaşamaya alışırsın ya da ‘bu durum beni aşar’ diyerek kestirip atmak yerine belirsizlikleri oluşturan düşüncelerine bir rota çizip, iyi değerlendirmeler sonucunda karar verirsin. Aldığın kararda ‘pişman olmayacaksın’ diye bir durum yok, aslında burada daha önemli bir durum var ve sen bu durumun farkına vardığında hayatına yön veren rotanı doğru limana çevirmiş olacaksın.
İşler istediğin gibi gitmediğinde rahatlıkla ve inanarak kurman gereken bir cümle var, bu cümleyi kurmayı başardığında hem içten, hem de dıştan tamamlanmış olacaksın..
Denedim…