BATİK YAPI GRUBU KEŞFEDİLDİ
Altınova Hersek Bölgesinde sürdürülen “Yalova Kıyıları Antik Liman ve Sualtı Yüzey Araştırması” konulu 2021 yüzey araştırma çalışmalarında önemli bulgular elde ediliyor.
Altınova Belediyesi sponsorluğunda; Kültür ve Turizm Bakanlığı izni, Türk Tarih Kurumu’nun destekleri ve Bursa Uludağ Üniversitesi adına Öğretim Üyesi Dr. Serkan Gündüz başkanlığında gerçekleştirilen, “Yalova Kıyıları Antik Liman ve Sualtı Yüzey Araştırması” konulu 2021 yüzey araştırma çalışmalarında önemli bulgular elde ediliyor.
“DEĞİŞİMLERE IŞIK TUTUYOR”
İlçede Çobankale arkeolojik kazısının yanı sıra su altı çalışmaları ve müze faaliyetlerinin devam ettiğini ifade eden Altınova Belediye Başkanı Dr. Metin Oral, “Altınova doğal güzellikleriyle dikkatimizi çektiği kadar sahip olduğu tarih ile de oldukça önemli bir yerleşim yeri. Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın yüzyıllar boyunca depremlere yol açtığı bu bölgede sualtı araştırmaları bir yandan bölgede yaşanan depremlere ve kıyı değişimlerine ışık tutarken diğer yandan da tarihini su yüzüne çıkarmakta önemli bir rol oynamaktadır” dedi.
GENİŞ ÇAPLI ARAŞTIRMA
2018’ten beri Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izni ve Bursa Uludağ Üniversitesi Sualtı Arkeolojisi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Serkan Gündüz tarafından yürütülen sualtı araştırmaları Bursa Uludağ Üniversitesi, Altınova Belediyesi ve Türk Tarih Kurumu’nun destekleri ile yürütülmekte. Arazi çalışmaları Bursa Uludağ Üniversitesi Öğretim Elemanlarının ve öğrencilerinin yanı sıra Sinop Üniversitesi Mimarlık ve Şehir Planlama Bölümü Öğretim Görevlisi Yüksek Harita Mühendisi İlke Ekizoğlu’nun da dâhil olduğu bir ekip tarafından sürdürülmekte.
SEYAHATNAME’DE YER ALIYOR
Bursa Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Serkan Gündüz çalışmalarla ilgili yaptığı açıklamada, “Yapılan yüzey araştırmalarında Altınova İlçesi kıyı şeridinde iki farklı noktada sualtında arkeolojik buluntular tespit edilmiştir. Evliya Çelebi’nin de bahsettiği bir iskele ve deniz feneri olduğu düşünülen yapı kalıntısının yanı sıra sualtında bir de yapı grubu tespit edilmiştir. Yazılı kaynaklardan Bizans Dönemi’nden Osmanlı’nın son dönemine kadar kullanıldığını öğrendiğimiz iskele ve fener bölgenin Osmanlı Dönemi’ndeki önemine ışık tutmaktadır. Evliya Çelebi de Seyahatnamesinde bu iskeleden karaya indiğini belirmektedir.
ANTİK KENT VE KALE
Bölgede tespit edilen bir diğer sualtı kültür mirası ise Limnae Antik Kenti olduğu düşünülen alanın yakınındaki yapı grubudur. Araştırmalar sonucunda M. S. 4. yüzyıldan 12. yüzyıla kadar değişik dönemlere tarihlenen buluntular tespit edilmiştir. Bu yapıların antik kentin yakınlarında kurulan Civetot/Kibotos Kalesi olduğu düşünülmekle birlikte adı kale olsa da geçirdiği şiddetli savaşlar nedeniyle ne yazık ki sur duvarları ayakta değildir.
HAÇLILARA KARŞI İLK ZAFER YERİ
Civetot Kalesi, Selçuklu Hükümdarı 1. Kılıç Arslan’ın Haçlılara karşı ilk muharebe zaferine de ev sahipliği yapmıştır. 1. Haçlı Seferi’nden sonra merkezi Fransa’da bulunan Cluny Cemaatine bağlı manastır olarak kullanılan Civetot, 1204 yılında Konstantinopolis’in Latinler tarafından işgal edilmesinin üzerine Latin şövalyelere tahsis edilmiştir. Latinler ve Bizanslılar arasında yaşanan bir deniz muharebesinde tahribata uğrayan kale bu savaşta çok büyük bir hasara uğramış ve değerli eşyalar Konstantinopolis’e taşınmıştır. Tam olarak batış tarihi bilinmese de Kuzey Anadolu Fay Hattı’nda gerçekleşmiş şiddetli bir deprem sonucunda sular altına kaldığı düşünülmektedir” diye konuştu.