DOLAR 32,3835
EURO 35,0225
ALTIN 2.326,63
BIST 9.142,40
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Yalova 22°C
Parçalı Bulutlu
Yalova
22°C
Parçalı Bulutlu
Cts 24°C
Paz 24°C
Pts 26°C
Sal 18°C

NAZLIAKA, PROJE TANITIMI İÇİN YALOVA’YA GELDİ

NAZLIAKA, PROJE TANITIMI İÇİN YALOVA’YA GELDİ
28.07.2021
A+
A-

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı CHP Parti Meclisi Üyesi Aylin Nazlıaka, Yalova’ya gelerek CHP il binasında Yaşam Hak Projesi’nin tanıtımını gerçekleştirdi.

CHP’den önemli çağrı, “Şiddeti durdurmaya kararlıysan, yalnız değilsin biz varız!” Yaşam Hak Projesi’nin tanıtımı için Yalova’ya gelen CHP Kadın Kolları Genel Başkanı CHP Parti Meclisi Üyesi Aylin Nazlıaka, il binasında CHP İl, ilçe yöneticileri ve parti mensuplarıyla bir araya geldi.

‘43 köy ve 14 mahallemizde örgütlenmemizi tamamlayacağız’

İktidarın artık üretecek projesinin, vaadinin kalmadığını ve artık sahalara çıkmakta, halkla buluşmakta zorlandıklarını söyleyen CHP Kadın Kolları Genel Başkanı CHP Parti Meclisi Üyesi Aylin Nazlıaka, “Gittiğimiz her yerde partimize yönelik çok ciddi bir teveccüh var, çok ciddi bir ilgi var. Bizlerde artık özellikle hem anket sonuçlarına bakarak hem saha deneyimlerimizi gözlemleyerek şunu çok net görüyoruz ki, ilk seçimlerde Millet İttifakını, millet iktidarı yapacağız. Gene görüyoruz ki Cumhur İttifakının paydaşları, temsilcileri artık sahalara çıkamıyorlar. Her ne kadar böyle bir talimat verildiyse de sahaya çıkmakta zorlanıyorlar. Çünkü bugün yıllardır her seçimde 3600 ek gösterge sözü verdikleri polise, hemşireye gitse ne diyecek. İşsizlikle geleceksizlikle mücadele etmeye çalışan gençlere gitse ne diyecek, emeklilikte yaşa takılanlara gitse ne diyecek, işçiye emekçiye işini, kaybetmiş insanlara gitse ne diyecek, şiddet sarmalından kurtulan gene işsizlikle mücadele eden kadınlara gitse ne diyecek. Her geçen gün esnafa ve iflasa sürüklenen iş insanlarımıza gitse ne diyecek, çiftçiye gitse ne diyecek. Akp’nin artık söyleyecek sözü, verecek vaadi ve üretecek projesi kalmamıştır. Fakat Cumhuriyet Halk Partisi ilk günkü dinamizmi ile, kararlılığı ile dimdik ayaktadır ve Millet İttifakı her geçen gün daha da güçlenerek yoluna devam etmektedir. Onun için bizlerde CHP Kadın Kolları olarak örgütlenme gücümüzü her geçen gün daha da yükseltmek, daha da arttırmak amacıyla illerimize gidiyoruz. Öncelikle illerde ve ilçelerimizdeki kadın örgütlenmelerimizi tamamladık. Şimdi yıl sonuna kadar mahalle örgütlenmemizi tamamlayacağız. Yalova’da da 43 köy ve 14 mahallemizde örgütlenmemizi tamamlamış olacağız. Bizim temsilcimizin olmadığı tek bir mahalle, tek bir köy, tek bir belde bile kalmamış olacak. Biliyoruz ki ilk seçimlerde nasıl 31 Mart seçimleri sonrasında ülkemizin belli yerlerine baharı getirdiysek, tüm Türkiye’ye de baharı getirenler bizler olacağız. İşte o zaman eşit, adil, özgür, demokratik, herkesin hakkını alabildiği bir Türkiye’yi hep birlikte inşa edebileceğiz” dedi.

‘Yalova, Türkiye’nin gönül zenginliği olan en büyük şehri’

Yalova’nın Türkiye için çok özel bir şehir olduğunu, yüzölçümü olarak bakıldığında Türkiye’nin en küçük, gönül zenginliği olarak bakıldığında en büyük şehri olduğunu söyleyen Nazlıaka, “Yalova’nın tarihimizde de çok özel bir yeri, özel bir anlamı var. Ülkemizin kurucusu ve kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e 311 gün ev sahipliği yapmış olan bir şehir. Ülkemizin kaderini değiştiren önemli kararların alındığı bir şehir ve gene aynı şekilde doğanın korunması, yeşilin sevilmesi konusunda da örnek oluşturan bir şehir. Bir ağacı kesmemek için bir evi taşıyanların karşısında bugün görüyoruz ki doğa düşmanlarıyla mücadele etmek zorunda kalıyoruz” şeklinde konuştu.

‘Sorunları dile getirmek ırkçılık değil, gerçekçiliktir’

Ülkemizin gündemindeki en önemli konulardan bir tanesinin de gene sığınmacılarla ilgili olduğuna değinen CHP Kadın Kolları Genel Başkanı CHP Parti Meclisi Üyesi Aylin Nazlıaka, “Bir ırkın bir ırktan üstün olduğunu ifade etmek açıkça ırkçılıktır. Bir ülkenin insanlarını genellemeler yaparak, aşağılamak, küçümsemek, azımsamak, onların onurlarını zedeleyecek şeylerde ırkçılıktır ve bizle ırkçılığa son derece karşıyız. Ancak ülkemizin adeta bir göçmen deposuna dönüşmesi nedeniyle yanlış üretilmiş olan siyaseti gündeme getirmek ve gene ülkemize sığınan kişilerden kaynaklı olarak yaşanabilecek sorunları dile getirmek ırkçılık değildir gerçekçiliktir. Şu anda ülkemizin nüfusunun yüzde 7’sini göçmenler oluşturur hale geldi ve her geçen gün bu sayının artmakta olduğunu da görüyor ve gözlemliyoruz. Bizler o bize sığınanları bir taraftan anlıyor ama onların çocukları buraya nasıl adapte olacak, nasıl eğitim alacak, ileride nasıl iş fırsatı yakalayabilecek, ülkemizde işsizlik bu noktada iken, ülkemize sığınanlar nasıl meslek, iş sahibi olabilecek bunları da tartışmaya açmak zorundayız. Dolayısıyla bu konuyu da gene ülke gündeminde tutmak ve vatandaşlarımızın sesine ses katmak bizim sorumluluklarımızdan bir tanesi” dedi.

‘İktidar 3 Y sözünü tutamadı bir Y’de kendisi ekledi’

İktidarın aşılanma ve diğer süreçleri çok kötü yönettiğine vurgu yapan CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, “Bir diğer konuda aşılanma ile ilgili yanlış yönetilen süreç nedeniyle içinde bulunduğumuz süreç. Şu anda biliyorsunuz yeni bir virüs her geçen gün katlanarak bulaşıyor ve bununla ilgili olarak tüm vatandaşlarımızı da bir kez daha aşılanmaya davet etmek istiyoruz. Akp iktidarı biliyorsunuz 3 Y’yi yok edeceğiz diyerek iktidara gelmişti, yoksulluk, yasaklar ve yolsuzluk. Ancak görüyoruz ki 3 Y’yi yok edemediği gibi birde dördüncü bir Y eklediler yüzsüzlük. Ama biz her koşulda her ay düzenli 10 bin dolar alan siyasetçi kimdi sorusunu da, 128 milyar dolar nerede sorusunu da sormaya devam edeceğiz ve ülkemizin hakkını, vatandaşlarımızın hakkını hukukunu aramayı her koşulda sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.

‘Eşitsizlik üzerine politika inşa ediyorlar”

Kadın Kolları olarak kadına şiddetle mücadele kapsamında hayata geçirdikleri Yaşam Hak Projesi ile ilgili de bilgiler veren Nazlıaka, “Yaşam Hak Projesi tamamen bir ihtiyaçtan kaynaklanarak ortaya çıkmıştır. Çünkü ne yazık ki Akp iktidarı döneminde kadına yönelik şiddet giderek artmış ve ne yazık ki gene ülkeyi yönetenler şiddetin asıl besin kaynağı olan eşitsizliği tetikleyecek cümleler kurmaya devam etmiştir. Eğer ülkeyi yöneten kişi ben kadın erkek eşitliğine inanmıyorum derse, o günden itibaren üretilen tüm politikalarda eşitsizlik üzerine inşa edilir zaten. İşte bu yüzden bizde şiddetle mücadele amacıyla genel merkezimizde bir çağrı merkezi kurduk. 444 82 85 numaralı hattımızı ülkemizin her yerinden 7/24 arayan şiddet mağduru kız kardeşlerimize, istismara uğramış olan çocuklarımıza ve onların ailelerine ücretsiz hukuki destek, ücretsiz psikolojik danışmanlık desteği ve diğer konularda da her türlü desteği veriyoruz. Çünkü şunu çok iyi biliyoruz, bir kadın bir erkeğe göre fiziksel olarak daha güçlü olmayabilir, ekonomik olarak da daha güçlü olmayabilir ama bilgi de çok önemli bir güçtür. İşte biz kadınların, kız kardeşlerimizin eline o bilgi gücünü veriyoruz. Onlara haklarını anlatıyoruz ve en önemlisi de dayanışmayı yükselterek zor zamanlarda onların yanlarında oluyoruz. Özellikle duruşmalarda, savcılıklarda, hastanelerde, karakollarda, adliyelerde yanlarında olmayı çok ama çok önemsiyoruz. Çünkü şunu çok net gözlemliyoruz ki bizim takip ettiğimiz davalar ve duruşmalar daha adil kararlarla sonuçlanıyor. Ancak genel bir takip olmazsa sırf kravat taktı diye, sırf efendi durdu diye, sırf takım elbise giydi diye iyi hal indirimleri verilebiliyor. Gene kadına sırf yemeği eve geç getirdi diye, yemeğe çok tuz koydu diye, beyaz pantolon giydi diye, kırmızı ruj sürdü diye tahrik indirimleri verilebiliyor katillere, tacizcilere, tecavüzcülere. İşte o yüzden biz bu davaların hep peşinde oluyoruz. Gene aynı şekilde savcılıklarda yanlarında olmayı önemsiyoruz. Çünkü şiddet mağduru olan birçok kız kardeşimiz savcılığa dilekçe verdiği halde takipsizlikle sonuçlanıyor. Örneğin Eskişehir’de hunharca katledilen, defalarca satırla başına vurularak öldürülen Ayşe Tuba Aslan tam 23 kez savcılığa dilekçe vermişti ve çantasından çıkan notta ben öldükten sonra mı beni koruyacaksınız yazıyordu. Gene karakollarda yanlarında bulunuyoruz çünkü hepinizin hatırladığı Emine Bulut vakası var. Ben ölmek istemiyorum diyerek küçücük evladının önünde yaşamını kaybeden Emine Bulut. O da katledilmeden çok değil sadece 4 saat önce karakoldaydı. Yani eğer doğru işlem yapılmış olsaydı Emine Bulut’a sahip çıkılmış olsaydı oda belki bugün burada aramızda yanımızda olacaktı. Onun için bu dayanışmayı yükseltiyor, bir taraftan kadınların örgütlenme gücünü arttırırken, diğer taraftan da tüm zor zamanlar yaşayan kız kardeşlerimizin yanında oluyoruz. Ben bu vesile ile bu mücadelenin içerisinde çok yoğun emek veren kadın kollarımıza, örgütümüze, ana kademe örgütümüze çok teşekkür etmek istiyorum. Çünkü bu eşitlik mücadelesi ancak örgütlenerek sağlanabilir ve bu mücadele kadın erkek bir arada verilerek inşa edilebilir. Bu sadece kadın haklarıyla ilgili bir konu değildir. Bu demokrasiyle, insan haklarıyla ilgili olan bir konudur. İşte o yüzden bu mücadelenin içerisinde yer alan ülkemizin laik, demokratik yüzü erkeklerini bir kez daha kutluyorum ve her geçen gün büyüttüğümüz örgütlü mücadeleyi de şiddetsiz ve sömürüsüz bir toplum yaratma konusundaki inancımızın daha da pekiştiğini özellikle söylemek istiyorum. Bizim kurultayda bir şiarımız var. Dedik ki kotalar bize dar rotamız iktidar ve bu amaçla seçildikten sonra kadın dernekleriyle yaptığımız görüşmeler doğrultusunda onların bize önerilerini gözeterek bir kanun teklifi hazırladık. Daha sonrasında bu taslak meclis grubumuz tarafından değerlendirildi ve kanun teklifine dönüştürüldü. Bu kanun teklifine göre tabi genel kuruldan geçtiği taktirde meclisimizin yarısını da kadınlar oluşturacak. Madem toplumun yarısını kadınlar oluşturuyor, yarısını da kadınlar dünyaya getiriyor o halde meclisin yarısı da kadınlardan oluşmalı. Bu kanun teklifinin ilk imzacısı da Genel Başkanımız sayın Kemal Kılıçdaroğlu oldu. Tüm milletvekillerimiz imzaladı ve şimdi genel kurula indikten sonra göreceğiz kim gerçekten de samimi olarak eşitliğin arkasında duruyor kim Mış gibi yapıyor bunun en temel göstergesini bu süreç oluşturacak. Bu arada gene biliyorsunuz Akp saflarından ya da Akp’yi destekleyenlerden her geçen gün birtakım kadınları belli yaşam biçimlerinin içerisine sıkıştırmak isteyen açıklamalar geliyor gelmeye devam ediyor onun için buradan bir kez daha haykıralım. Bizim yediğimize, içtiğimize, ne giydiğimize, kaç çocuk doğuracağımıza, bu çocukları nasıl dünyaya getireceğimize hiç kimse karışamaz. Bizler Atatürk’ün kızları olarak eşit, adil, özgür bir Türkiye için mücadeleye devam edeceğiz. Bundan bir gıdım bile hiçbir şekilde ödün vermeyeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.