YAZIKLAR OLSUN!
Gün sayısı sebebiyle en kısa ay olarak adlandırılan Şubat ayı maalesef bu yıl en uzun ay gibi geldi herkese. 1999 yılından bu yana asrın felaketi olarak adlandırılan Gölcük merkezli Marmara2607 depreminden çok daha yıkıcı etkiye sahip bir deprem yaşamak, 11 ilde yıkıma ve binlerce canın bir gecede ebediyete intikaline sebep olan Kahramanmaraş merkezli depremler artık asrın felaketi olarak adlandırıldı. Felaketin boyutu o kadar büyüktü ki, yollar havalimanları kullanılamayınca ulaşımda büyük sıkıntılar yaşandı. Türkiye’nin metrelerce Suriye tarafına doğru kaydığı felaket sonrası memlekette adeta seferberlik ilan edildi. Herkes karınca kararınca elinden geleni yaparak deprem bölgesindeki vatandaşlara yardımcı olmak için adeta birbiriyle yarıştı. Kimisi kumbarasındaki parayı yolladı, kimisi elinde avucunda ne varsa gönderdi, kimileri de dualar etti.
Böyle büyük bir afet sonrası bir çoğumuz duygusal anlar yaşarken, yardım için adeta yarışırken, birileri de boş durmadı. Yalanlarla kaos yaratmak için adeta seferber oldu. Hatta omuz omuza verip yardıma koşan yardım kuruluşları arasına nifak tohumları ekmeye çalışanları bile gördük. Devlet kurumlarını aciz gösterme yarışında olanları, hatta olumsuzlukları siyaseten kendine malzeme yapmak isteyenleri dahi gördük.
Öyle bir yalan furyası çıktı ki; bazılarının ar damarının olmadığını gördük. Yazıklar olsun demekten kendimizi alamadık.
Neler söylediler neler;
-Depremin yaşandığı ilk saatlerden itibaren sahada olan TSK mensubu askerlerin sahada olmadığını söylediler.
-Kapanan havayollarını onarıyoruz, gelin bizi tutuklayın dediler.
-Nükleer santral patladı, baraj yıkıldı diyerek zaten deprem nedeniyle hayatları alt üst olan depremzedelerde ve toplumda infial yaratacak yalanlar ürettiler.
-Avusturya ordusu Türkiye’deki deprem yardımlarını durdurdu diye yalan haber yapanların amacının Türkiye’nin güvensiz bir ülke olduğu gayreti kimleri mutlu edecekti?
-AHBAP platformunun çalışmalarının engellendiği yalanını ortaya atıp, Haluk Levent’in bu durumu yalanlamasından bile utanmadılar.
-Devlet yok “sahipsisiziz” diyerek hüzün dolu ses tonuyla video yayınlayan Athena grubu solisti şarlatanın amacının ne olduğunu bilmeyen kaldı mı?
-Deprem bölgesindeki savcılar mesai bitti diyerek işlem yapmıyor yalanlarını atanların derdi devleti aciz göstermek değildir de nedir?
-Kaos medyasının servis ettiği videoda “Su yok su” diye bağıran vatandaşın arkasında su kamyonunun su dağıtıyor olması nasıl bir samimiyettir.
-Kentsel dönüşüm projelerini engellemek için ellerinden geleni yapanların bugün çıkıp devletin önlem almadığını bağıra bağıra söylemesi nasıl bir arsızlıktır.
-Bir televizyon programında çıkıp İHA’lar kullanılmadığı yalanını milyonlarca insana söylemek, nasıl bir işgüzarlıktır?
-KYK yurtlarında kızlı erkekli Suriyelilerin nargile keyfi yaptığı yalanlarını ortaya atanların yalanını kim yalanladı gördünüz mü?
-Kameralara yansıyan görüntüdeki, yardım çalışmasındaki vatandaşa cep telefonu çalıyor iftirası bile atıldı bu ülkede…
Bunlardan çok daha fazlasını yaşadık son bir ay içerisinde. Onlarca yalan vatandaşta infial yaratmak için üretildi. Maalesef bunlara inananlarda oldu. Böyle bir dönemde bu kahpelikleri yapanlara gerçekten yazıklar olsun.07