HAZMEDEMEYENLERE
TRT kanallarında geçtiğimiz günlerde aynı anda bir belgesel yayınlandı. Tanıtımı merak uyandıran ve benimde heyecanla beklediğim belgeseli açıkçası keyifle izledim.
Belgeselin adı; Büyük Keşif: Fatih Gemisi idi.
Fatih sondaj gemisi Türkiye’nin yeni gururu…
Karadeniz’de üç kuyuda bulduğu doğalgaz rezervi 540 milyon metreküpü buldu. Bu, Türkiye’nin 10 yıllık doğalgaz ihtiyacını karşılayacağı anlamına geliyor. Belgesel de Fatih’in bu müthiş seferini ve çalışmaları anlatıyordu.
İki futbol sahası büyüklüğündeki Fatih, dünyanın en iddialı 5 sondaj gemisinden biri. Sondaj kulesinin yüksekliği 30 katlı gökdelen kadar. (Galata Kulesi’nin yüksekliğini geçiyor) Tüm gemiler yol alması için imal edilmesine rağmen, Fatih tüm teknolojisini ‘sabit durmak’ için kullanıyor. Zira Karadeniz’in hırçın sularında 2 bin metreye sondaj teçhizatı indirebilmek için geminin milim kıpırdamaması gerekiyor. Bunun için de uydu teknolojisinden ve her biri 360 derece dönebilen 6 motorundan yararlanıyor. Fatih’in jeneratörleri ise 4 büyük kasabanın elektrik ihtiyacını giderecek güçte.
Bu arada Fatih’in eli ayağı Kaşif denilen uzaktan kumandalı derin deniz robotu. O olmazsa teçhizatı doğru yere konumlandırmak ve kilitlemek mümkün olmuyor. Ancak bu robotu bize verecek olan ülke, siyasi nedenlerle bu satıştan son anda vazgeçmiş. Fatih’in seferi de bu nedenle riske girmiş. Diğer yabancı firmalar bu robotu yapabilmek için en az 2 yıl süre istemişler. Bunun üzerine harekete geçen Türk mühendisleri 5 ay gibi mucizevi bir süre içinde Kaşif’i imal etmeyi başarmışlar. Hem de yabancı benzerlerinden çok daha beceriklisini…
Belgeselde gemi personeli ile röportajlar da izledik. Bir mühendis “Eskiden bu gemileri sadece belgesellerde görüp iç çekerdik” dedi.
Bir başkası “Daha önce buralarda bizim için arama yapan İtalyanlar, Fransızlar ve özellikle de Teksaslılar bu işi sadece kendilerinin yapabileceğine bizi inandırmaya çalışmışlardı. Öyle olmadığını gösterdik onlara…”
Bir işçinin söyledikleri ise bu işin nasıl gönülden yapıldığının ispatıydı: “Amasra 1’de doğalgaz bulduğumuz haberini alınca sanki çocuğu olmuş bir baba gibi sevindim. Artık benim de torunlarıma anlatacağım bir destanım var.” Arayamazlar dediler, aradık. Bulamazlar dediler, bulduk, Üretemezler dediler, şimdi üreteceğiz.
Karadeniz’den sadece doğalgaz değil, inanç ve irade de fışkırıyor…
Fatih gemisinin bu gururlandıran hikayesini izledikten sonra bile hala bu ülke için yapılan onlarca güzel işi hazmedemeyenler geldi aklıma.
Bence Türklüğü tartışılacak, kanı incelenmesi gereken bu kitlenin bu belgeseli izlerken kafasından Allah bilir neler geçiyordu. Neresinden ne bulur da eleştiririz diyorlardı çok büyük olasılıkla.
İşte her daim bu ülke yararına, bu milletin faydasına yapılacak her işi istemeyen bir güruh var oldu, var olacak. Ama bu kitleyi çatlatmaya, delirtmeye hazır gerçek Türklerde her daim tarih sahnesinde var oldu, var olacak.