DOLAR 34,7784
EURO 36,7823
ALTIN 2.946,32
BIST 10.081,00
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Yalova 17°C
Az Bulutlu
Yalova
17°C
Az Bulutlu
Paz 20°C
Pts 19°C
Sal 14°C
Çar 10°C

BU DA GEÇER YA HU

10.01.2022
A+
A-

Bir yılı daha bitirip yenisini karşılıyoruz. Finalini bildiğimiz dünya hayatının yarın bize ne gibi sürprizler hazırladığını asla bilemeyiz. Her defasında Yalovamızın dertleri, projeleri, yarınlarını kaleme aldığımız sayfamızı bu sefer bir hikayeye ayırmak istedim izninizle. Ders almak isteyenin ders alacağı, geçmişten günümüze aktarılan bir hikaye ile…

Dervişin biri, uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra bir köye ulaşır. Karşısına çıkanlara kendisine yardım edecek, yemek ve yatak verecek biri olup olmadığını sorar. Köylüler kendilerinin de fakir olduklarını, evlerinin küçük olduğunu söyler. Köylüler o bölgede yaşayan iki zengin kişiden bahsederler. Bunlardan biri Haddad adında bir çiftlik sahibidir. Başka bir çiftlik sahibi olan Şakir ise hem çok zengin, hem de yardımsever birisidir. Köylüler Derviş’e Şakir’in çiftliğini tarif ederler. Derviş Şakir’in çiftliğine vardığında çok iyi karşılanır, iyi misafir edilir, yer içer, dinlenir. Şakir de ailesi de hem misafirperver hem de gönlü geniş insanlardır… Yola koyulma zamanı gelip Derviş, Şakir’e teşekkür ederken, “Böyle zengin olduğun için hep şükret.” der. Şakir ise: “Hiçbir şey olduğu gibi kalmaz. Bazen görünen gerçeğin ta kendisi değildir’’ der. Ardından ‘‘ Bu da Geçer Ya Hu ’’ diye cevap verir. Derviş Şakir’in çiftliğinden ayrıldıktan sonra bu söz üzerine uzun uzun düşünür. Ama bir anlam veremez.

Bir kaç yıl sonra Derviş yine aynı köyden geçer. Şakir’i hatırlar ve uğramaya karar verir. Yolda rastladığı köylüler ile sohbet ederken Şakir’i sorar. Köylüler, Şakir’in artık çok fakir olduğunu, şimdi Haddad’ın yanında çalıştığını söylerler. Derviş hemen Haddad’ın çiftliğine gider, Şakir’i bulur. Eski dostu yaşlanmıştır, üzerinde eski püskü giysiler vardır. Üç yıl önceki bir sel felaketinde bütün sığırları telef olmuş, evi yıkılmıştır. Toprakları da işlenemez hale geldiği için tek çare olarak selden hiç zarar görmemiş ve biraz daha zenginleşmiş olan Haddad’ın yanında çalışmak kalmıştır. Şakir ve ailesi üç yıldır Haddad’ın hizmetkarıdır. Şakir bu kez Derviş’i küçücük evinde misafir eder ve kendilerine bile zar zor yeten yemeğini onunla paylaşır… Derviş vedalaşırken Şakir’e olup bitenlerden ötürü ne kadar üzgün olduğunu söyler ve Şakir’den şu cevabı alır: Unutma, ‘‘BU DA GEÇER’’. Derviş bu sözü duyduğunda yine çok şaşırır. Şakir’in bütün malı mülkü yok olmuş ve acınılacak haldedir. Bu nasıl geçebilir?

Derviş gezmeye devam eder ve yedi yıl sonra yolu yine o bölgeye düşer. Şaşkınlık içinde köylülerden olup biteni öğrenir. Haddad birkaç yıl önce ölmüş, ailesi olmadığı içinde malını en sadık hizmetkarı ve eski dostu Şakir’e bırakmıştır. Şakir Haddad’ın konağında oturmaktadır, kocaman arazileri ve binlerce sığırı ile yine bölgenin en zengin insanıdır. Derviş eski dostunu ziyaret eder. Onu tekrar zengin ve iyi durumda gördüğü için ne kadar sevindiğini söyler ve yine aynı cevabı alır ‘‘ Bu da Geçer Ya Hu ’’

Birkaç yıl sonra Derviş yine o köyden geçerken Şakir’i arar ama artık hayatta olmadığını öğrenir. Ona köyün en güzel tepesini işaret ederler. Tepede Şakir’in mezarı vardır ve taşında şu yazılıdır: ‘‘BU DA GEÇER’’. Derviş, “ölümün nesi geçecek?” diye düşünür ve gider. Ertesi yıl Şakir’in mezarını ziyaret etmek için geri döner; ama ortada ne tepe vardır ne de mezar. Büyük bir sel gelmiş, tepeyi önüne katmış, Şakir’den geriye bir iz dahi kalmamıştır…

O aralar ülkenin sultanı, kendisi için çok değişik bir yüzük yapılmasını ister. Öyle bir yüzük ki, mutsuz olduğunda umudunu tazelesin, mutlu olduğunda ise kendisini mutluluğun tembelliğine kaptırmaması gerektiğini hatırlatsın…  Hiç kimse Sultanı tatmin edecek böyle bir yüzük yapamaz. Sultanın adamları da bilge Derviş’i bulup yardım isterler. Derviş, Sultanın kuyumcusuna hitaben bir mektup yazıp verir. Kısa bir süre sonra yüzük Sultan’a sunulur. Sultan önce çok şaşırır ve sinirlenir; çünkü son derece sade bir yüzüktür bu. Sonra üzerindeki yazıya gözü takılır, biraz düşünür ve yüzüne büyük bir mutluluk ışığı yayılır: “BU DA GEÇER YA HU” yazmaktadır.

 

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
5 Aralık 2020
7 Mart 2023
4 Ocak 2023
10 Şubat 2022
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.